Tarih: Date
MODERN MİMARLIK VE ERNST A. EGLI’NİN TÜRKİYE’YE KATKISI (RESİMLER)
Gökçe Naz SOYSAL (1)
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü
tarafından düzenlenen “Modern Mimarlık ve Ernst A. Egli’nin Türkiye’ye Katkısı” başlıklı
panel, 19 Ekim 2017 tarihinde Abant İzzet Baysal Üniversitesi ’nde gerçekleşti.
Ali Cengizkan ve Leyla Alpagut tarafından düzenlenen, AİBÜ Mimarlık Bölümü’nün
evsahipliğini yaptığı etkinlikte, Bülend Tuna, Leyla Alpagut, Afife Batur, Bilge İmamoğlu ve
Ali Cengizkan konuşmacı olarak yeraldı. Çok geniş bir öğrenci ve öğretim üyesi grubunun
izlediği panelde, TMMOB Mimarlar Odası Yayınları Anma Programı kapsamında “Mimarlar
Odası Ernst A. Egli Anma Programı”, bu çerçevede beşinci dönemde hazırlanıp yeni
yayınlanmış olan “Ernst A. Egli: Türkiye’ye Katkılar: Yerel Yorumlar / Eğitimde Program /
Pratiğin Muhasebesi” başlıklı kitap (2) ve 1926'da Türkiye'ye çağrılan mimar-eğitimci- Ernst
A. Egli'nin Türkiye'ye katkıları ele alındı.
Bülend Tuna, Ulusal Mimarlık Ödülleri ve Anma Programı üzerine yaptığı konuşmasında,
Ernst A. Egli’nin Mimarlar Odası Anma Programı’ndaki yerinden, ödül alan mimari
yapıların, projelerin ve mimarlığa katkı alanındaki ödüllerine odaklanarak bahsederken, Sinan
Ödülü’ne ve Anma Programı’na değindi; ilkinin yaşayan bir mimarın bütün yapıtları
üzerinden veirlen bir ödül olduğuna, ikincisinin ise aramızdan ayrılan “Türk mimarlığına
katkıda bulunan mimarların” yaşamına, yapıtlarına ve mesleki deneyilerine odaklanarak, bir
teşekkür armağanı olarak sonuçlanan araştırma programı olduğuna dikkat çekti.
Konuşmasına, Ankara’ya başkent görünümünü kazandıran, Avusturyalı mimar Egli’nin hayatı
ile başlayan Leyla Alpagut, mimarın, Türkiye Cumhuriyeti’ni anlamak için yaptığı gezilere ve
ayrıntılı gözlemlere ve Türkiye’nin sosyal, kültürel ve tarihi dokusunu anlama sürecindeki
çalışmalarına odaklanırken, bu sürecin yapılarındaki ve toplumdaki yansımaları üzerinde
durdu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve eğitim sisteminin modernizasyon sürecini yaptığı yapılar ile
hızlandıran, aynı zamanda modern eğitim yapıları tasarlarken mimarlık eğitiminin içeriğinin
oluşmasına katkıda bulunan Egli, daha çok Cumhuriyetin başkenti Ankara için çok sayıda
okul binası tasarlamıştır. Buna ek olarak, çeşitli özel şahısların konutlarını da inşa etmiştir.
İstanbul’a bakıldığında, Boğaz’daki Devres Evi en bilinen örneklerden biridir. “Modern
Çekirdek Aile” kavramına vurguda bulunan Afife Batur, sosyal yaşamın yeniden şekillendiği
bu süreçte, modern aile için tasarlanan yapıların, geleneksel Türk evinin bilindik
özelliklerinden uzak olduğuna, Devres Evi’nin ise, mekânsal ve fiziksel özellikleriyle
modernizasyon sürecine referans verdiğine dikkat çekti. Batur, konuşmasında, Devres Evi’nin
en belirgin özelliklerinden biri olan, arka bahçe ve İstanbul Boğazı arasında görsel süreklilik
yaratan şeffaf salon kütlesine odaklandı ve modernizasyonla birlikte gelen kavramları salon
özelinde inceledi. Egli’nin mimarlık araştırması sürecindeki adımlarından da bahseden Batur,
paneli dinleyen öğrencilere, bu kez mimarlık tarihi araştırma sürecinin tasarımı ve farklı
yöntemler (aile üyeleri ile konuşma, aile fotoğraf arşivinden veri elde etme vb gibi) ile ilgili
ufak ipuçları verdi.
Egli’nin Ankara’daki yapıları üzerinden okumalar yaparken döneminin özelliklerine de
değinen Bilge İmamoğlu, yapıları okurken Erkek Ticaret Lisesi, Musiki Muallim Mektebi,
Gazi Lisesi ve Türkkuşu Uçuş Okulu örneklerine odaklandı. İmamoğlu’na göre Egli, Ankara
Erkek Ticaret Lisesi’ndeki tasarım kararlarının her ne kadar “kararsız” kaldığını belirtse de,
yapının geneline bakıldığı zaman iç ve dış mekân üretme biçimlerini çok modern, kütlelerdeki
hacimsel boşlukları ise dengeli ve mütevazı bulduğunu bildirdi. Bugünlerde Mamak
Belediyesi tarafından evlendirme dairesi olarak da kullanılan Musiki Muallim Mektebi’ni ise,
avluda bulunan su öğesi ve okul ile kurduğu ilişkiyle, “medrese” referansıyla
değerlendirirken, bu bağlamda yerel ile modern arasındaki ilişkiyi anlamak için iyi bir örnek
olarak nitelendirdi. Genel olarak bahsedilen yapılara bakıldığında, modernin geleneksel olan
ile kurduğu mekânsal ve fiziksel ilişkideki tutarlılıktan bahsetmek olanaklıydı.
Son olarak, Ali Cengizkan, “Modern Mimarlık ve Aşındırma Girişimleri” temasıyla yaptığı
konuşmasında, bazı sorular sorarak izleyicilere düşünme fırsatı sundu ve daha sonra Egli
yapıları üzerinden “Koruma hassasiyeti bize ne/neler kazandırır? Neler korunmalı? Nasıl
korunmalı? Koruma sürecince asıl görev kime düşüyor? Binaların kaderini kimler belirliyor?”
sorularının yanıtlarını aradı. Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Fakültesi) ve Yüksek Ziraat
Enstitüsü (Ankara Üniversitesi Ziraat ve Veteriner Fakültesi) örneklerine odaklanan ve
soruları bu yapılar üzerinden tekrar yanıtlayan Cengizkan, konuşmasını “Modern, sadece
yapının nesnelliği ile değil programı ile de ilişkilidir” diyerek sonlandırdı.
Panelin kapanışında tüm konuşmacılar bir kez daha sahneye çıkarak öğrencilerden gelen
yoğun soru yağmurunu yanıtladılar. Planlandığının ötesinde uzayan ve beş saat süren
toplantının sonunda, mimarlık öğrencilerinin gerek Egli ve Türkiye’ye katkıları; gerekse
çağdaş Türk mimarlığı konusunda bilgilendiklerini söylemek olanaklıydı; bu durum
katılımcılaırn yüzlerinden anlaşılıyordu.
________________________________
1. TED Üniversitesi Mimarlık bölümü ikinci sınıf öğrencisi.
2. Ali Cengizkan, Selda Bancı, N. Müge Cengizkan (2017) Ernst A. Egli: Türkiye’ye
Katkılar: Yerel Yorumlar / Eğitimde Program / Pratiğin Muhasebesi, TMMOB Mimarlar
Odası Yayıları, Ankara; 324 sayfa. ISBN 978-605- 01-1048- 7